Öğretmen ne yapar? “Ben
bir öğretmenim / gecelerim kara tahta, gündüzlerim tebeşir / fecrimde devler
güreşir” demiş şair.. Kendisi dev olmasa da devasa adımların ve
sonuçların insiyakçısı, inkişafçısıdır öğretmen.. Ufuklar açar, hedef gösterir,
yön verir. Hayat yolcusunun yolundaki işaretleri öğretir öğretmen, her an
karşısına çıkabilecek fasitler yoldan saptırmasın veya yolsuz bırakmasın diye
yolcuyu. Sonuçları az veya çok te’sirli, tahrip edici ya da yok edici amelî
kazalar yaşanmasın diye nefes tüketir, törpülenen ömrünü tüketir öğretmen..
Çünkü bilir ki bazen küçük bir söz, bir eylem hatta bir atf-ı nazar bile yaşça
küçük insanların kaderlerinde büyük roller oynayabilir..
Öğretmen, “Kayıtsızlığa kaydım olsun.”
der; zira lakayt olmamalı hissedebilen,
tefekkür edebilen ve vicdanı olan... Ulvi fikirler muhal olmasın, mahal bulsun;
hisler seyl-ab olmasın, muhatabına ulaşsın, ister.
Damarlarında insan olmanın, yeryüzünün
kendisine musahhar kılındığının bilincinde olmanın getirdiği erdem ve
yükümlülük duygularının hasis bir şekilde dolaştığı gönlü ve aklı münevver öğretmenler,
fenerleriyle yol gösterirler istidatlarınca, karınca kaderince.
Yarınlarımızı emanet edeceğimiz
gençlerimiz; dünyadan, hayattan kopuk,
kendi dünyasına ve yaşadığı dünyayı anlamaya, gidişatını değiştirmeye,
güzelleştirmeye, iyileştirmeye dair en ufak fikri olmayan ve daha da elîmi
fikir edinmeye cehd etmeyen kişiler olmasın diye; kendini hayatın akışına
teslim etmiş, yalnız ene’sinin heva, heves ve hazlarını tatmin için maddî
olarak bol kazanç sağlamak gibi sığ ve salt seküler bir hedefin nâdan yolcuları
olmasın diye çabalar öğretmen. Başkalarının
görüşleri istikametinde yaşayan, hayatının başkaları tarafından determine
edilmesine ses çıkarmayan bireyler; görüşü olmayan dolayısıyla idealleri,
yaşadığı dünyaya dair tasavvurları bulunmayan, amorf yaşam sahipleri olmasın
diye..
Çanakkale’de,
İstiklal Harbinde ve son olarak 15 Temmuz hain darbe girişiminde olduğu gibi namusu
olarak gördüğü özgürlüğüne, bağımsızlığına, vatanına, bayrağına kasteden
namertlere karşı "Kim var?" diye seslenilince, sağına ve soluna
bakınmadan fert fert "ben varım!" cevabını veren, her ferdi "benim
olmadığım yerde kimse yoktur!" duygusuna sahip nesiller, her daim bu
ülkenin gerçek sahibi ve mirasçısı olsun diye çalışır öğretmen.
Ve biliyoruz ki
güneşli yarınlardan bir demet şule için si-murg olup siham-ı kazaya
aldırmaksızın kanat çırpıp uçma şuurunda olan nesillerimiz olduğu müddetçe aziz
şehitlerimizin bizlere emanet bıraktığı bu cennet vatan ilelebet bağımsız ve
payidar kalacaktır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.