“Rahmetim gazabıma üstün geldi” levhasını arş-ı azime daha
kainatın ilk halkedilmesi vaktinde bir dustür-u İlahiye olarak kazıyan Rahman
ve Rahim olan Yüce Rabbimizin rahmetinin coştuğu bir kutlu iklime girmiş
bulunmaktayız.Ramazan ayı..
“Allah’ım Recebi ve Şaban’ı bize bereketlendir ve bizi
Ramazan’a ulaştır!”dualarının makbul olduğu günlerdeyiz şimdi. Sonsuz şükürler
olsun!
Hiç bitmeyecek gibi yaşadığımız; meşgalelerine, ritüellerine,
görevlerine, işlerine, kayıplarına, kazançlarına kendimizi kaptırdığımız şu
fani dünya hayatında rutinlerimiz birbirini kovalarken zamanötesinden bir sesle
irkiliyoruz:“Fe eyne tezhebun-Nereye bu gidiş?” İrkilip kendimize dönüp dünyada
asıl varoluş nedenimizi anımsamamızı sağlayan kutlu vakitlerin gelip kapımıza dayandığını
görüyoruz.
Her anının değerlendirilmesi gerektiği kutlu vakitler!
Rabbimizin “Oruç tutun! Umulur ki takvaya
erersiniz,sakınır,korunursunuz!” dediği “eyyamen ma’dudat”(sayılı günler!)
Her şeyin belirli bir takdir(ölçüyle) yaratıldığı ömrümüzde yine
ölçüsü belli olan bir ibadet vakti.Ölçüsü belli olan sadece vakitler tabi ki,bu
ayda yapılan ibadetlerin karşılığının bizzat Rabbimizin teminatıyla O’nun
katında sevabının belirleneceği günler.
Sadece orucun değil,diğer ibadetlerinde kat kat ödüllendirileceği
günler!
Şairin dediği gibi “Ruhumun karanlığa gömüldüğü an”larda
ruhumuza katre katre veya katar katar -nasibimiz ölçüsünde- rahmet
ışıltılarının yansıdığı vakitler!..
Başı rahmet, ortası mağfiret,sonu cehennemden kurtuluş olan
günler!Başında Yüce Yaratıcımızdan bol bol rahmet ve merhamet
dileneceğimiz,ortasında tüm günahlarımız için mağfiret dileneceğimiz,sonunda da
kimsenin kimseye faydası olmayan gün için Ashab-ı Meymene’den olup Cehennem
narından kurtuluşu dileneceğimiz bir lütuf Ramazan!
Bedenimizin de üzerimizde hakkı olduğunun bilincine erişip
onun zekatını oruç tutarak vermek..
İki cihan serverinin müjdesiyle inanarak ve sevabını yalnız
Allah’tan umarak oruç tutup tüm günahlardan sıyrılarak bir kuş gibi hafiflemek..
Sadece midelerimize değil, dilimize, efkarımıza, etvarımıza,
nefsimize de oruç tutturabilmek..
Furkanımız, Rehberimiz ve en güzel Zikir olan Kur’an’ın
indirildiği bu ayda Onunla dirilmek...
Kararan,katılaşan,dönüşen,olmayacak sevdaların,tutkuların
peşine düşerek gölgelenen,yara bere içindeki kalplerimize “zikir”le merhem
olmak..Zira “Kalpler ancak Allah’ı zikretmekle mutmain olur”du değil mi?
Sadece kendi derdimize düşmüşken düşkünlerin,muhtaçların ve
açların halinden anlayacak şuura erişmek..
Sağ elin verdiğini sol elin duymayacağı bir bilinçle
ezmeden,hakir görmeden sahip olduklarımızın en güzelinden, en müstesnasından
verebilmek..
Ramazan,hem tekil hem çoğul ibadetler zamanı..
Ramazan, birliğin, dirliğin zamanı..
Ramazan, dünyanın dört bir yanında ezilen, zulme uğrayan, zayıf
bırakılmış tüm kardeşlerimize dua zamanı.
Ramazan’ı en güzel şekilde idrak ve ihya edebilmek
dileğiyle..
Ramazan’ınız mubarek olsun!
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.